Uzmanlar, güzellik uğruna bedenimize yaptırdığınız işlemlerin mal olacağı sıhhat problemlerine dikkat çekmeye devam ediyor.
AA
Bayanların güzelleşmek uğruna yaptırdığı uygulamalardan birisi de kalıcı tırnak taktırmak.
Görüntüsü cezbedici olsa da tırnak taktırmanın sıhhat açısından sıkıntıları var.
Bu işlem yapıldıktan sonrasında, tırnağın içine enfeksiyon girdiğinde, enfeksiyon görünmez hale geliyor. Eğer herhangi bir semptom, ağrı, sızı da verip kendisini hissettirmezse enfeksiyon daha derine, hatta kemiğe kadar inebiliyor.
Uzmanlar kalıcı oje, protez tırnak ve buna benzer uygulamaların hususi günler haricinde yapılmamasını öneriyor.
Kalıcı tırnak, enfeksiyonu gizliyor
Kalıcı tırnak uygulamalarında meydana getirilen manikür uygulaması esnasında tırnağın içine enfeksiyon girdiğinde 3-4 hafta tırnağımız kapalı kalmış olduğu için o enfeksiyon görünmez hale geliyor.
Enfeksiyon kemiğe inebilir
Eğer herhangi bir semptom, ağrı, sızı vermezse enfeksiyon daha derine, hatta kemiğe kadar inebiliyor.
Tırnak inceliyor
Bunun yanında 3-4 hafta sonrasında tırnaklardan ojelerin çıkarılmasıyla tırnakta inanılmaz bir kırılganlık, incelme, kopma benzer biçimde durumlar meydana geliyor. Bunun kendi kendini onarım etmesi de oldukca zor oluyor.
Ultraviyole ışın yaşlanma hızını artırıyor
Doc. Dr. Burcu Tuğrul, tırnak uygulaması esnasında, işlemin kalıcı olması için ellerin ultraviyole ışını yürüyerek cihazlara maruz kaldığını ve bu ışınların yaşlanma hızını arttıran çevresel bir unsur bulunduğunu altını çizdi.
Ciltte güneş lekeleri, esneklik kaybı oldukca kronik ve uzun süreliyse kansere kadar gidebiliyor.
Uzmanlar, tırnak sağlığı için kalıcı tırnakların hususi günler haricinde yapılmamasını öneriyor
“Tırnak deyip geçmeyin”
Tuğrul, manikür uygulamaları esnasında, tırnağın kendini müdafaasını elde eden “kütikül” kısmının alınmasını önermediklerini ve bunun oldukca mühim bulunduğunu dile getirdi.
“Kütiküllerin alınması mantara davetiye çıkartır”
Yumuşatıldıktan sonrasında kütiküllerin geriye doğru itilebileceğini söyleyen Tuğrul, şu şekilde konuştu:
Tırnağı uzun soluklu, oldukca uzun ya da oldukca kısa kullanmamak da mühim. Doğal ki en mühim noktalardan biri ise sterilize edilmemiş ürünleri ve cihazları kullanmamak. Kütiküllerin alınmasıyla mantar ve benzeri enfeksiyonlara davetiye çıkarmış oluyoruz. Tüm bu nedenlerle manikürün de işi iyi bilen ve medikal manikür uygulamaları meydana getiren yerlerde yaptırılması mühim.
Sıhhatli tırnak iyi mi olur?
Tırnakların sağlıksız durumlarda gösterdiği semptomlara değinen Burcu Tuğrul, şu değerlendirmede bulunmuş oldu:
Sıhhatli tırnak kırılgan değildir. Üstü pürüzlü değildir. Renk değişimi ve noktalar yoktur. Tırnak ve deri içinde kalınlaşma görmeyiz. Bu söylediklerimin tam tersi durumlar ortaya çıktığında mantar enfeksiyonları ve bazı cilt hastalıklarının bulguları olabilir. Hem de tırnakta bir ağrı, akıntı var ise bu da bir enfeksiyon emaresi olabilir. Bu sebeple tırnak deyip geçmeyin en küçük bir emarede dermatoloğunuza başvurun.
“Ev işlerinde eldiven kullanın”
Tuğrul, hanımefendilerin ellerinin ev işleri sebebiyle uzun süre suda kalabildiğine dikkati çekerek, bu tür işlerde eldiven kullanılmasını önererek şu şekilde konuştu:
Su ve deterjan döngüsünden ellerimizi korumak ve sık nemlendirmek hem elimize hem de tırnaklarımıza yapabileceğimiz en güzel işlemler. Gene ellerimizi ve tırnaklarımızı güneşten korumak da son aşama mühim.
“Tırnağı kimyasallardan korumalıyız”
Doç. Dr. Tuğrul, geçici ojelerin de kimyasal ürünler olduğundan tırnağa zarar verdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
Ojeyi sürüyoruz ve peşinden çıkarmak için içinde formaldehitler ve bir sürü kimyasal madde içeren asetonlarla tırnaklarımızdaki ojeleri çıkarıyoruz. Bunun sonucunda tırnak, cildimizin kurumuş olduğu benzer biçimde kuruyor. Tırnak bizim deri ekimiz. Tırnağımıza kibar davranmamız onu da aynı cildimiz benzer biçimde sık nemlendirmemiz ve kimyasallardan korumamız gerek. Tırnaklara ara ara nefes aldırmak gerekiyor.
