Son dakika haberi: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, canlı yayında zelzele gündemine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunmuş oldu. Kocaeli’de depremden sonrasında ilk 10 günde evlatların çalındığını ve fark etmediklerini söyleyen Akşener, “3 çeşit çalınıyor: 0 yaş bebekler Batılı ailelere 50-70 bin dolara satılıyor. Bunların bir kısmı organ için, bir kısmı da cinsellik için çalınır, 10-11 yaş, cinsiyeti fark etmez” diye konuştu. Ihtimaller içinde İstanbul depremiyle ilgili mesajlar veren Akşener ek olarak depremden sonrasında kimsenin çekilme etmemesine tepki gösterdi.
“AFAD’IN BÜTÇE YÜZÜNDEN 4 AYDIR MALZEME ALAMADIĞINA DAİR BİLGİ GELDİ”
Akşener’in Fox TV’de katılmış olduğu programdaki açıklamalarından satır başları şöyleki:
-
Afet, zelzele bu toprakların kaderidir sadece bu yaşadığımız yıkım ihmaldir, sebebi Beştepe’dir. Afet büyük olup yönetilemediği süre felakete dönüşür.
-
AFAD’ın bütçe yüzünden 4 aydır kafi araç-gereç alamadığına dair data geldi.
- Yardımların yerine ulaşamadığını fark ettik. Kendiler dağıtamadılar bundan dolayı eleman sayısı kafi değil. AFAD’ın bilgisi dahilinde biz arama-kurtarma mevzusunda gönüllülere çağrıda bulunduk, 30 bini aşkın telefon aldık. Listeler yapmış olup onların içinden AFAD’ın üst düzey yöneticiler bizlere dedi ki ‘Arama-kurtarma deneyimi olsun.’ 3 tayyare dolusu insanı biz arama-kurtarma emekleri için AFAD’ın bilgisi dahilinde yolladık.
“BİR HAFTADA 36 BİN İMZA ATMAK ZORUNDA KALMIŞ”
- Bir haftada sayın Erdoğan’ın atmak zorunda olduğu imza sayısı 36 binmiş. Bir insan için bu mümkün değil. Bana verilen data bu.
“ÇOCUKLAR 3 ÇEŞİT ÇALINIYOR”
-
Kocaeli’de ilk 10 gün çocuk çalındı ve biz bunu fark etmedik. 3 çeşit çalınıyor: 0 yaş bebekler Batılı ailelere 50-70 bin dolara satılıyor. Bunların bir kısmı organ için, bir kısmı da cinsellik için çalınır, 10-11 yaş, cinsiyeti fark etmez. İlk seslendiğim şey çocuktu, ‘Oradaki çocuklarla ilgileneceksiniz ve ne olursa olsun devlete teslim edeceksiniz’ dedim. Örnek olarak TCDD tren kaldırırdı, her indiğinde çocuklar tamamlanmamış olurdu. Ondan sonrasında mühürlenerek götürüldü.
- İstanbul yıkıldığında ne olacak? Yollar fazlaca mühim. Toplanma mekanları yok, bitti. Bunun hesabını kim verecek yok? Tanrı’ın bir kulu çekilme etmedi.
“SONUÇLARINI GÖRECEKSİNİZ”
-
Sayın Erdoğan’ın yerinde olsaydım CHP’li, AK Partili ve MHP’li belediye başkanlarını bir araya getirirdim. Bu zelzele siyasetin her şeyini resetledi, her şey tekrardan başlıyor. Asla birimiz 5 Şubat’ta yaşadığımız şeklinde 6 Şubat’ta kalkmadık. Görmüş olacaksınız neticelerini. Böyle bir durum olabilir mi? Cumhur İttifakı aşağı, Cumhur İttifakı yukarı…
- Hicap duyguları gitmiş. Tek başına bir kişisin, partili cumhurbaşkanısın. Sen bu şekilde bağırdığında ‘Be ahlaksız, be namussuz’ söylediğinde senin gözünün içine bakan o silsile aşağıda ne yapmaz?
“GELİP KULAĞIMA DEDİ Kİ…”
“ALDIĞIMIZ BİLGİLERE GÖRE SAYIN ERDOĞAN SEÇİMİ 14 MAYIS’TA YAPACAK”
“2 MART’TA ADAYI KONUŞACAĞIZ”
- 2 Mart’ta yapacağımız görüşmede aday mevzusunda yöntemin konuşulacağını düşünüyorum. Ben söyleyeceğim. İsmi siz ne süre öğrenirsiniz bilmiyorum. Masa ‘Siz aday olun’ derse, onu bilmiyorum, asla düşünmedim. Kazanacak bir adayla girip 1. turda kazanacağız.
‘SARAÇHANE’ ÇIKIŞI! “15 TEMMUZ’DA YAPMIŞLARDI YA, ARARDI BENİ SAYIN KILIÇDAROĞLU…”
- Sayın Kılıçdaroğlu’nun Almanya’ya gitmesinde bir sorun yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında bulunan o muhteremler, benim yanımdaki arkadaşları ya da onlar yoksa beni ararlardı yukarı çıktığımda. Hani Sayın Hande Fırat ile Sayın Erdoğan 15 Temmuz’da yapmıştı ya, benim telefonumdan o düzenek kurulurdu, arardı beni sayın Kılıçdaroğlu, ben onu halka gösterirdim. Bunu akıl eder kurmay zekâ. Netice, beceremediniz. Sonrasında ne oldu? ‘Terbiyesiz, fırsatçı, saygısız, içişlerine karışıyor.’ Devamlı olarak İYİ Parti üstünden çözümleme yapmak üstüne, bu manada biz birçok şeye oldukça dikkatliyiz. Benim korkum, burada biriken hiddet, burada kendini beğenmişliğin yarın kaybedilmiş olduğu takdirde o bitmeyen rövanşı ortaya koyması.
“CİHAN PAÇACI’NIN İSTİFASINI KEMAL BEY İSTEMEDİ”
- Sayın Bülent Kuşoğlu’nun açıklaması tekzip görmedi. Bu kabul gören bir durumsa, o süre rol icabı kurulmuş bir masa olur. Benim bilgimin içinde bu masa noter görevi görmeyecek, bizlere söylenen o değil. Buradaki çelişki kısmı bizlere ilişkin değil. Bizim arkadaşlarımız fikirlerini söylemekte özgürler fakat çarpıtılmaya uygun oluyor. Cihan Paçacı benim ‘ağabey’ söylediğim bir isimdir. Yanlış anlaşılmaya uygun bir demeç verdi. İstifasını Kemal bey istemedi, kendisi çekilme etti. Fakat sayın Kuşoğlu’nun açıklamaları ortada duruyor. Kimseden bir şey beklemiyoruz.
Zelzele sonrası duyurdu: 171 şahıs hakkında…
Lütfü Harp ‘Konuşacaklarım var’ diyerek yayına bağlandı
Depremzedeler için parasız oldu!
