Hakkaniyet Bakanı Yılmaz Tunç’tan iyi hal indirimiyle ilgili izahat

Haber Merkezi

Ceza İnfaz Sistemi’nde düzenlemeler öngören 9. Yargı Paketi’nde sona gelindi…

Pakete nazaran, cezasızlık algısı ortadan kaldırılacak. Hak arama hürriyetinin daha etkin kullanılabilmesine yönelik uygulamalar hayata geçirilecek.

Son zamanlarda ülke genelinde yaşanılan cinsel rahatsız etme ve hanım cinayetleriyle tekrardan gündeme gelen ‘infaz yasası’ ve ‘iyi hal indirimi’ Hakkaniyet Bakanı Yılmaz Tunç’a soruldu.

Gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:

“TOPLUMDAN GELEN ELEŞTİRİLERİ DİKKATE ALMALIYIZ”

İyi hal indirimini yeniden gözden geçireceğiz. Bazı suçlar için denetimli serbestlik konusunu tartışacağız. 

İnfaz Yasası’na ilişkin toplumdan gelen eleştirileri dikkate almak zorundayız.

“İYİ HAL İNDİRİMİNİN YENİDEN TARTIŞILMASI LAZIM”

Bakan Tunç’un açıklamaları şu şekilde;

Bir senelik denetimli serbestlik süresinden yararlanabilmesi için bu kişilerin belli bir süre cezaevinde kalabilmesiyle ilgili bir teklifimiz olmuştu. Bunu gene önereceğiz. Gene bilhassa kamuoyunda duruşmadaki kılık giysisi sebebiyle indirim alan kişilerle ilgili hep eleştiri söz mevzusu oldu.

Geçen yasama döneminde saf indirim almak için kılık kıyafetin indirim sebebi olmayacağı yönünde bir düzenleme yapmıştık fakat bu konudaki eleştiriler de hep devam etti. Şimdi bu iyi hal indiriminin tekrardan bir tartışılması lazım. Doğal olarak burada hem ceza hukukçularımız, hem akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız ve bilhassa milletvekillerimizle iyi hal indiriminin devam edip etmeyeceği mevzusunda. Bundan dolayı cezalarda bir alt sınır var ve bir üst sınır var. Hakim dosyaya nazaran bu sınırlar içinde karar veriyor. Ikimiz de iyi hal indirimi olduğunda bazı suçlar bakımından bilhassa kamuoyunun bir tepkisiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Bu durumda bunu yeniden tekrardan bir gözdem geçirmek gerekir. Bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik uygulanır mı uygulanmaz mı bunu gene ceza hukukçularımızla konuşmamız gerekir. Kasten öldürme suçların, kasten yaralama suçların da bilhassa denetimli serbestlik uygulamalarının toplumda eleştiriye niçin bulunduğunu görürsün. Bu toplumdan gelen eleştirileri dikkate almak durumundayız. Ve bilhassa toplumu suçtan korumalıyız.

Esasen ceza hukukunun amacı, ceza adaletinin amacı toplumu suçtan korumaktır. Bu anlamda hem suçun işlenmesini önleyici tedbirler aslolan mühim olan husus da burasıdır. Gerek eğitim emek harcamaları gerek ailelere yönelik bilgilendirme emek harcamaları ve kabahat işlendikten sonrasında da soruşturmanın etkin bir halde adım atması gerekir. Soruşturmanın etkin bir halde adım atması hukukla savcılığın oldukça iyi bir ilişki içinde bunu sürdürmesi lazım ve delilleri maddi gerçeği toplaması lazım.

“TOPLUMU SUÇTAN KORUMALIYIZ”

Doğal olarak, kişiler özgür kaldıktan sonrasında bir ekip delillerin, görüntülerin ortaya çıkması toplumda rahatsızlığa niçin oluyor. Dolayısıyla soruşturma aşamasında bu görüntülerin elde edilebilmesi, delillerin elde edilebilmesi mevzusundaki soruşturmanın daha etkin olabilmesiyle ilgili neler yapılabilir? Bizim seçim beyanahamemizde adli kollukla ilgili bir fikir vardı. Bu mevzu tartışılabilir tekrardan. Gene, soruşturma aşamasında da bu delillerin takdiri mühim. Kişinin işlediği suçun karşılığı bir cezayı alması mühim. Ceza aldıktan sonrasında da cezaevinde infaz sistemimizin bilhassa caydırıcılığa yönelik olması lazım. Bu anlamda da islaha yönelik oldukça mühim çalışmalarımız var.

Bilhassa ceza üstündeki kişilerin tahliye olduktan sonrasında tekrar kabahat işlememesi için lüzumlu eğitim emek harcamaları, mesleki atölyeler, meslek edindirme bu tarz şeyleri daha da arttırmanın çabası içinde olacağız. Doğal olarak yargı düzeltim strateji belgemiz yalnız ceza alanında değil, hukuk alanında da gene yurttaşlarımızın bilhassa uzun devam eden yargılamalardan tekrar yakınma etmemesi lazım. Şu anda bizim 25 bin hakim ve savcımız var. İlk aşama istinaf ve yargıta olarak 3 dereceli bir sistemimiz var. Bilhassa hakim ve savcılarımızın dosyaları incelerken, bilhassa uzun devam eden duruşmalar, uzun duruşma aralıkları değil, kısa süre içinde duruşmanın tehdidi esastır. Duruşma adım atar ve karar verinceye kadar devam eder. Fakat mecburi sebeplerle adli tıp raporunun beklenmesi, bilirkişi raporunun beklenmesi şeklinde sebeplerle ileriye atıldığını görüyoruz. O süre bu süreçleri kısaltmamız lazım. Kısaca mahkemelerin bilirkişi raporlarının süresinde verilmesi ve delillerin süresinde süratli bir halde soruşturma aşamasında ve konuşturmada da süratli bir halde değerlendirip karara ulaşılması gerekiyor.

O nedenle duruşma aralıklarının da uzun olmaması lazım. O nedenle bizim yargı reformu strateji belgenizin başlığı şu olacak. Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir. Bu hem ceza adaleti sistemi bakımından suçun önlenmesi ve suçlunun cezalandırılması ve gerektiği yaptırımı, hak etmiş olduğu yaptırımın ona verilmesi fakat tekrar da kabahat işlemeyecek noktaya getirilmesi. Bu anlamdaki hazırlıklarımızı önümüzdeki süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız tüm istişarelerden sonrasında kamuoyuyla paylaşacak. Hep birlikte görmüş olacağız.

CEZA EVLERİNİN DOLULUK ORANI

Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili o cezaevi dolu diye bir suçlunun cezaevine alınmaması şeklinde bir durum söz mevzusu olması imkansız. Onun tedbirleri devlet alır. Bu aşamada aslına bakarsan lüzumlu tedbirleri de alıyoruz. Bu mevzuda cezaevlerinin doluluk oranı bizim mazeretimiz olması imkansız. O konudaki aslına bakarsan lüzumlu yatırım programlarındaki emek harcamaları da süratli bir halde sonuçlandırıyoruz.

Ve bunu daha da o doluluk oranlarını ortalamanın altına düşürme, kısaca yapım süreçlerini hızlandırarak o bizim için bir mazeret değil. Kısaca bir kabahat işlenmişse, tutuklamayı gerektiriyorsa orada cezaevi dolu diye hakim yada savcı bırakmaz. Bu yüzden o bir mazeret değildir. O konudaki tedbirleri de artırmanın gayreti içerisindeyiz.

HADIM YASASI

Ceza infaz kanunumuzda tıbbi tedaviye karar verme yetkimiz var, mevzuatımız buna uygun. Mevzuatımıza uygun bir düzenleme yapılabilir..

Dilay Yalçınkaya Kaynak
Editör